Neil Armstrong’un Ay’a ilk adımını attığında söylediği “Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım.” sözünün abartı olmadığını biliyoruz. Peki, neden bu dev adımı devam ettirmedik?
Aslında bu sorunun ardında pek çok karmaşık sebep yatıyor…
Her şey, Apollo 17 ile sona erdi.
Apollo programı, altı misyonun Ay’a başarılı iniş yapmasıyla tarihe geçti. Ancak aralık 1972’de Apollo 17’nin dönüşüyle program, sona erdi.
Misyonlar, Ay’ın evrimi hakkında yeni bilimsel bilgiler sağlayan birçok sofistike çalışma gerçekleştirdi. Ancak neden devam edilmedi? Birçok kişi için Sovyetler Birliği’ni Ay’a ulaşma yarışında yenmek, Uzay Yarışı’nın sonuydu.
İnsanlı uzay keşif programlarına yönelik kamu desteği hiçbir zaman çok yüksek değildi ve Vietnam Savaşı’nın maliyeti, şehirlerdeki ciddi sorunlar ve artan çevresel krizlerle destek daha da azaldı.
Bu durum, Apollo’nun başlangıcında beklenen uzayda kalıcı üsler ve Mars’a iniş gibi büyük hedeflerin gerçekleşmemesine yol açtı.
NASA, Apollo’nun ardından daha mütevazı programlarla devam etti.
Bunlardan biri, Apollo roketleri ve uzay araçlarını kullanan Skylab programıydı. Skylab, Amerika’nın ilk uzay istasyonu olarak tasarlandı ve üç kez astronotlar tarafından ziyaret edildi.
Bir diğer önemli program ise Apollo-Soyuz Test Projesi (ASTP) oldu. Proje, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki ilk iş birliği misyonu olarak tarihe geçti.
1975 yılında gerçekleşen misyonda, iki ülkenin uzay araçları uzayda buluştu ve mürettebatlar birbirlerinin araçlarını ziyaret etti.
52 yıldan sonra Amerikalılar, tekrar Ay’a astronot göndermeye hazırlanıyor. Yeni misyonlar, uzayda insan varlığının sürdürülebilirliğini sağlamak adına atılmış önemli adımlar olacak.